Hizmet Tespit Davası

Hizmet Tespit Davası Nedir ve Ne Zaman Açılır?

İş dünyasında pek çok çalışma ilişkisinde, özellikle de sözleşmesiz veya belirsiz çalışma koşullarında, işçinin hakları tam olarak belirlenmemiş olabilir. Hizmet tespit davası, çalışanın geçmiş veya mevcut çalışma durumunun hukuki olarak tespitini ve ilgili sosyal güvenlik haklarının tanınmasını amaçlar. Karagöz Hukuki Danışmanlık olarak, çalışanların haklarının korunması ve işverenlerin de hukuki sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmesi için bu alanda kapsamlı hizmetler sunuyoruz.

Hizmet Tespit Davasının Önemi

Hizmet tespit davası, çalışanın sosyal güvenlik hakları açısından büyük öneme sahiptir. Bu dava ile;

  • Çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri,

  • Çalışma süresi ve koşulları,

  • Ücret ve diğer haklar gibi unsurlar hukuki olarak tespit edilir.

Bu tespit sonucunda çalışan, örneğin emeklilik hakkı gibi sosyal güvenlik avantajlarından yararlanabilmek için gerekli şartları sağlama fırsatı bulur.

Kimler Hizmet Tespit Davası Açabilir?

Bu dava genellikle çalışanlar tarafından açılsa da işverenler tarafından da açılabilir. Hizmet tespit davası açma hakları şunlardır:

  • İşçiler,

  • İşverenler,

  • Sosyal Güvenlik Kurumu.

Hizmet Tespit Davasında Karagöz Hukuki Danışmanlık Farkı

Karagöz Hukuki Danışmanlık olarak, hizmet tespit davalarında uzun yıllara dayanan deneyim ve birikimimizle;

  • Danışmanlık: Davanın açılma aşamasından, sonuçlandırılması safhasına kadar profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti.

  • Kişiselleştirilmiş Yaklaşım: Her müşterimizin durumuna özel stratejiler geliştirmek.

  • Etkili İletişim: Davanın her aşamasında şeffaf bilgilendirme.

  • Uzman Avukat Kadrosu: Deneyimli avukatlarımız ve uzman hukuk danışmanlarımızla güvenilir temsil.

  • Çözüm Odaklılık: Hukuki süreçlerde hızlı ve etkin çözüm yolları sunmak.

Hizmet tespit davası, çalışanların geçmişteki haklarına kavuşabilmesi ve işverenlerin de yasal çerçeveye uygun davranışını garantilemek için kritik bir rol oynar. Biz Karagöz Hukuki Danışmanlık olarak, size bu süreçte rehberlik etmek ve haklarınızın tam olarak korunması için yanınızdayız.

Hizmet Davalarında Zaman Aşımı: Bilmeniz Gerekenler

Hizmet davaları, işçi ve işveren arasında yaşanan uyuşmazlıkları çözmek üzere açılan davalardır. Bu tür davalarda, işten çıkarma, ücret alacakları, tazminat talepleri ve benzeri konular ele alınır. Ancak, hizmet davalarını açma hakkı sonsuza dek süren bir hak değildir. Zaman aşımı, hukuk sistemimizde önemli bir yer tutar ve belirli bir süre içinde hakların kullanılmaması halinde, bu hakların kaybedilmesine yol açar. Bu yazıda, hizmet davalarında zaman aşımı süreleri ve davanızı etkileyebilecek önemli noktalar hakkında bilgilendirme yapıyoruz.

Zaman Aşımı Nedir?

Zaman aşımı, bir hakkın belirli bir zaman içerisinde kullanılmadığı takdirde, bu hakkın kaybedilmesi durumudur. Hizmet hukukunda, bu, işçi veya işverenin haklarını belirli bir süre içinde adli veya idari yollardan aramaması durumunda, bu hakların zaman aşımına uğrayarak kaybedileceği anlamına gelir.

Hizmet Davalarında Zaman Aşımı Süreleri

Hizmet davalarında zaman aşımı süreleri, davanın niteliğine göre değişiklik göstermektedir. Türkiye’de uygulanan güncel hukuk düzenlemelerine göre, işçi alacakları ve tazminat hakları için genel olan zaman aşımı süresi 5 yıldır. Ancak bu süre, bazı özel durumlar ve hak türlerine göre daha kısa olabilir. Örneğin, yıllık izin ücreti alacakları için zaman aşımı süresi iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 5 yıl, fazla mesai ücretleri için ise genellikle 5 yıldır. Bu nedenle, haklarınızı zamanında talep etmek son derece önemlidir.

Zaman Aşımını Durduran veya Kesen Haller

Bazı durumlar, zaman aşımı sürecini durdurabilir veya sıfırlayabilir. Örneğin, taraflar arasında müzakerelerin başlaması veya alacaklının hakkını resmi olarak talep etmesi zaman aşımı süresini durdurabilir. Ayrıca, dava açılması veya icra takibi başlatılması da zaman aşımını keser ve yeni bir zaman aşımı süresi başlar.

Hizmet davalarında zaman aşımı süreleri, dava açma ve haklarınızı arama konusunda sınırlı bir zaman penceresi sunar. Hak kaybına uğramamak için, yaşadığınız uyuşmazlıkla ilgili hukuki süreçlere vakit kaybetmeden başlamanız önemlidir. Karagöz Hukuki Danışmanlık olarak, siz değerli müşterilerimize bu süreçte rehberlik etmek ve haklarınızın korunmasını sağlamak için buradayız. Hizmet davalarıyla ilgili daha fazla bilgi veya danışmanlık hizmeti almak isterseniz, bizimle iletişime geçin.

İletişime Geç

Hukuki Süreçlerinizde sizlerle Beraberiz

Memnuniyet ve Yorumlar
4.5/5
Kombiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibi

Kombiyo seneti, ticari işlemlerde kullanılan, ödeme emri niteliğinde bir belgedir ve borçlunun belirli bir miktar parayı belirli bir tarihte alacaklıya ödeme taahhüdünü içerir. Bu tür senetler, taraflar arasındaki borç ilişkisini teyit etmenin yanı sıra, alacaklının icra yoluyla alacağını tahsil edebilmesine olanak sağlar. Kombiyo senetlerine mahsus icra takibi, cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yönelik bir prosedürdür.

İlamsız İcra Takibi

İlamsız icra takibi, alacaklının mahkeme kararı olmadan doğrudan icra dairesine başvurduğu bir icra prosedürüdür. Bu takip türünde, alacaklı, borçlu aleyhine ilamsız olarak icra takibine başlayabilir. Alacaklının, borcun varlığını ve miktarını ispatlayacak belgelere sahip olması gerekmektedir.

İlamlı İcra Takibi

İlamlı icra takibi ise, alacaklının bir mahkeme kararı (ilam) ya da ona eşdeğer bir belgeye (arbiter kararı, noter senedi gibi) dayanarak icra dairesine başvurduğu bir icra prosedürüdür. Mahkeme ilamı ile tespit edilen borcun tahsili için yapılan bu takipte, icra işlemleri ilamda yazılı olan koşullar çerçevesinde yürütülür.

İcra Edilebilirlik Şerhi

Arabuluculuk anlaşmaları, taraflar arasında çıkan uyuşmazlığın mahkemeye gitmeden çözülmesi için yapılan bir anlaşmadır. Bu anlaşmaların, icra edilebilirlik şerhi alması, anlaşmanın bir mahkeme kararı gibi icra edilebilir hale gelmesi anlamına gelir. Anlaşmaya icra edilebilirlik şerhi konulduğunda, taraflardan biri anlaşmada yer alan yükümlülükleri yerine getirmezse, diğer taraf doğrudan icra takibi başlatabilir.

İcra Takibi Başladığında Ne Olur?

İcra takibi başlaması, alacaklının borcun tahsili için icra dairesine başvurduğunu ve sürecin resmi olarak işlemeye başladığını gösterir. Borçlu, takip tebligatını aldıktan sonra borcunu ödeyebilir veya icra takibine itiraz edebilir. Itiraz, borçlunun borcu kabul etmediği ya da miktarına itiraz ettiği durumlarda yapılır.

İcra Takibine İtiraz

İtiraz, icra takibinin yapıldığı icra dairesine yapılan resmi bir başvurudur. İtiraz, borçlu tarafından takip tebligatının tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. İtiraz, borç miktarının veya varlığının kendisi tarafından kabul edilmediğini gösterir ve icra takibinin durmasına neden olabilir.

PORtföyümüz

PORTFÖYÜMÜZ

0+

başarılı icra dosyası yönetimi

0+

gayrimenkul ve kira hukuku konularında sağlam çözümler

0+

iş hukuku uyuşmazlıkları ve işçi-işveren alacak davaları

0+

tüketici hakları ve tüketici mahkemeleri ile ilişkili dava takibi

0+

miras hukuku ve nesiller arası varlık transferleri

0+

ceza hukukundan savunma ve cezaevi işlemleri
Bizlere Mesaj Gönderin.
Merhabalar , Sizlere Nasıl Yardımcı Olabiliriz ?